Çocuğuma ölümü nasıl anlatmalıyım ?

Çocuğuma ölümü nasıl anlatmalıyım? Çocuğa ölümün yaşamın sonu olduğu söylenmeli. Ölüm yerine, “uyumak”, “hasta olmak” ya da “uzaklara gitmek” gibi kelimeler kullanılmamalı.


Pandemi süreciyle birlikte çocuklar ölüm kavramıyla daha sık karşılaşmaya başladı. Çocuklardan ölümün saklanmaması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, çocuğa güvendiği bir yakını tarafından, yaşamın sonu şeklinde tanıtılarak anlatılmasını tavsiye ediyor. Uzmanlar, ölüm yerine “uyumak, hasta olmak, uzaklara gitmek” gibi kelimelerin de asla kullanılmaması gerektiğini de kaydediyor. Uzman Klinik Psikolog Bahar YASİN pandemi süreciyle birlikte daha da sık karşılaşılan ölüm kavramının, çocuklara nasıl anlatılması gerektiğini ele aldı ve bu konudaki tavsiyelerini ailelerle paylaştı.

Ölüm kavramı anlatılırken dikkatli olunmalı

Tüm dünyanın oldukça zorlu bir süreçten geçtiği bu dönemde, çocukların hayatlarının belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar ölüm kavramını işittiğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Bahar YASİN, çoğunun evde hemen her gün, haberlerin, dizilerin, filmlerin izlendiği televizyonlarda günlük ölüm sayıları, ölümlerin istatiksel verileri ile karşılaştıklarını hatırlattı.

Bu maruz kalma sürecinin sadece medya üzerinden olmadığını belirten Bahar YASİN, “Bizler gibi çocuklarımız da akrabalarının, komşularının, yakından tanıdığı kimselerin öldüklerine şahit oldular. Bir yakınının öldüğü haberini bir yetişkine bile söylemek oldukça güç bir durumken çocuklarımıza bu durum aktarılırken daha dikkatli yaklaşılmalı” uyarısında bulundu.

Haberi yakınlık duyduğu kişiler vermeli

Ailelerin bir yakınlarını kaybettiklerinde, çocuklarına bu durumu söylemekten kaçınabildiklerini ya da iyi niyetlerle, çocuklarının üzülmesini, olumsuz etkilenmesini istemediklerini kaydeden Bahar YASİN, bazı ailelerin de çocuğa durumu anlatmayıp, süreci çocuğun algılarına bırakabildiklerini ifade etti. Bahar YASİN, “Böyle bir dönemde çocukla iletişim kurmak ve merak ettiklerini onun anlayabileceği basit bir dille anlatmak oldukça önemlidir. Ölümle ilgili bilgi verilirken çocuğun kendisini güvenli hissettiği bir yerde olması, bu haberin güven duyduğu ve yakınlık hissettiği anne-baba gibi kişiler tarafından verilmesi çocuğun daha rahat olmasını sağlayacaktır” dedi.

Uyumak, hasta olmak, uzaklara gitmek ölüm yerine kullanılmamalı

Ölümle ilgili doğru sözcükler seçmenin önemli olduğunu vurgulayan Bahar YASİN, “ölmek”, “ölü” gibi kavramların çekinilmeden kullanılmasını tavsiye ederek “Aksi takdirde bu süreçleri tanımlamak için kullanacağınız, ‘uyumak’, ‘hasta olmak’, ‘uzaklara gitmek’ gibi söylemler çocuğun kafa karışıklığı yaşamasına sebep olacaktır. Ölümü farklı bir uyku hali olarak öğrenen çocuk uyumaktan ya da yakının uyumasından endişelenebilir” uyarısında bulundu.

Ölüm yaşamın sonudur

Özellikle 11-12 yaş öncesi çocuklarda soyut düşünce sisteminin henüz tam anlamıyla gelişmediğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Bahar YASİN, bu sebeple ölümle ilgili bilgi verirken somut durumlardan bahsetmenin çocuğun algılamasını kolaylaştıracağını kaydetti.

Öncelikle değişimin doğal bir süreç olduğu anlatılabileceğini ifade eden Bahar YASİN, şunları söyledi: “Doğada birçok canlı değişim halindedir, sen eskiden bir bebektin, çok küçüktün, yürüyemiyor ve konuşamıyordun şimdi ise büyüdün ve bunların hepsini yapabiliyorsun, ben de eskiden tıpkı senin gibiydim daha sonra büyüdüm ve olgunlaştım. Doğadaki diğer canlılar da böyledir, bir ağaç ilkbaharda başka, kış mevsiminde başka görünür, her mevsim değişir. Kelebek ise önce tırtıldan kozaya, kozadan kelebeğe dönüşür. Yaşamak, büyümek ve değişmek demektir. Ölüm yaşamın sonudur. Bitkiler ölür, hayvanlar ölür, insanlar ölür…’ şeklindeki anlatım, çocuğun değişimin doğal bir süreç olduğunu düşünmesine katkı sağlayacaktır.”

Ölüm sebebini paylaşın

Çocukların kendi düşünce veya davranışlarından birisinin de ölümüne neden olacağını düşünebileceğini aktaran Bahar YASİN, bu sebeple çocuklara ölümlerin sebeplerinin (kazalar, hastalıklar gibi) ve yakınının ölüm sebebinin anlatılmasının faydalı olacağını vurgulayarak “Kişisel dini inançların paylaşılması sakıncalı olabilir. Örneğin ölen kişi için ‘Allah onu yanına aldı’ gibi bir ifade, çocuğun Allah’a kızmasına ya da ondan korkmasına sebep olabilir” dedi.

Onları zor duygulardan korumaya çalışmayın

Çocukların yetişkinleri gözlemleyerek olumsuz duygularla baş etmeyi öğrendiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Bahar YASİN şu tavsiyelerde bulundu: “Onları zor duygulardan korumaya çalışmayın. Çocukların duygularını anlamalarına ve ifade etmelerine yardım edin ki yaşamlarında karşılarına çıkan zor durumlarla kullanabilecekleri başa çıkma yöntemleri geliştirsinler.”



Yaşadığınız korku ya da kaygıyla bireysel olarak başa çıkmakta zorlanıyorsanız profesyonel destek alabilirsiniz.

Uzman Klinik Psikolog Bahar YASİN